image Ahmet Kemal TEKİN
Yazının Zamanı da Vasatlık

Yazı Tarihi : 14.01.2025
 E-Mail :

 

Mersinli büyüğümüz, benim için önemli şair Özdemir İnce bundan seneler önce belirli bir yaştan sonra şiirle ilgileniyorsan, tarih bilmek gerekir diye bir tümce sarf etmişti. Hatırlamıyorum hangi gazete, hangi dergide olduğunu, büyük olasılıkla Varlık’dır herhalde. Bu cümle senelerdir usumda döner durur ve okumalarım da tarih, felsefe, ekonomi çerçevesinde gider gelir, tabii şiir hep var.

Neden özellikle tarih aklımda kaldı, yoksa başka alanları da kast etti mi? Anımsamıyorum, fakat şiirin çatısında doğrudan tarihin yer alması gerektiğine dair sav bana hep iddialı geldi, fakat herhangi bir entelektüel, bilimsel alanın şiiri, yazıyı dolu dolu gösterdiğine dair zerre şüphem yok! Düz yazıda da bu geçerli, kimi köşe yazılarını okurken zaten bildiklerimi anlatırlar, yani yalnız fikrini beyan eder, sanki bir yetkili gibi, ne denli saçma, oysa yazının biraz da ufuk açıcı olması gerekir.

Bu fikir eskiden de vardı, ancak özel kanalların ortaya çıkmasıyla düşünce kırıntıları da dolaşmaz oldu. Bir sürü insan fikrini söylüyor ama her alanda fikrini söylüyor bu gerçekten gerçeğin peşine gitmemizi de zora sokuyor. Neden gerçeğin peşine gitmemiz gerekir elbette bununla ilgili konuşmak saçmalık olur şüphesiz.

İnsanları belirli bir yola sokmak ne denli kolaydır bizim gibi ülkelerde, okumayan, okusa bile ezbere okuyan, düşünmeyen insanoğlu bu da gerçeği görmemize elbette engel oluyor, gerçeğin suretinde dolaşıyoruz artık. Romantiklerin düş ile gerçek arasında gezen ve bize iki yüz sonra yansıyan Postmodern zamanları bile artık geride bıraktık. Şüphesiz İnce’de burada Postmodern zamanların arasında sıkışıp kalmamayı kast etmiş olmalı. Böylece tarih bir yandan Akrep Kral olurken bir yandan Akrep Kral’ın uzaylılarla savaşmadığını görmüş oluruz. Hatta tarihi bilirsek Akrep Kral gibi bir şeyin varlığının bile olmadığını biliriz.

Vasatlık artık her yerimize bulaştı, kendimizi bu vasatlıktan kurtaramıyoruz, yazının, bilimin kişileri de bu vasatlığın içinde gezmekten Anday’ın deyişiyle gustosuna varmaktan pek de memnunlar. Her bir kitlesel dönüşümün içinde ister müzik olsun, ister sinema, hem çok yetenekli bir bilim insanını hem de sıradan birini görmek olası; zevkler, gustolar tamamen eşit artık.

Ben bunca şeyin içinde kendime ait bir tv, müzik bulmakta bazen zorlanıyorum, böyle olunca kendimi her hangi bir yere ait hissetmiyorum, bunda çevremin katkısı var mı yazmayacağım, yalnız bir tanık olduğumu var sayıyorum, yalnız bir tanık olarak, elimden zerre bir yardım gelmeden fotoğraf makinesinin tuşuna basıyorum, bunca yoksulluk neden var bilemiyorum. Yazının zamanı da vasatlık!



  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
  GÜNCEL
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 
 
 

 

Mersin Post | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinpost.com.tr © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. Mersin Post basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA