Mersin Üniversitesi Sosyal Hizmetler programı Öğr. Gör. Dr. Pelin Kılınç Özüölmez, ebeveynleri çocukların fotoğraflarının paylaşımı konusunda uyardı.
Yaz tatilinin sona ermesinin ardından ilk ders zili çaldı. Minikler okula uyum haftasını tamamladı. Çocuklarının ilk okul günü heyecanını paylaşan ebeveynler ise bu anı kalıcı hale getirmek ve yeniden hatırlamak için çokça fotoğraf çekerek sosyal medyada paylaştı. Ancak iyi niyetle gerçekleştirilen okul paylaşımları önemli riskler içeriyor. Çocuğun kişisel veri güvenliğinin korunamaması neticesinde açığa çıkan bilgiler üçüncü kişilerin eline geçebilmekte olduğundan hangi amaçla bu fotoğrafların kullanılacağı konusunda ise insaf, yabancıların vicdanına kalıyor.
Özellikle okullar başlarken, özel gün ve tarihlerde gerçekleştirilen etkinliklerde ve karne günlerinde çocukların fotoğrafları herkese açık ve bolca etiket kullanımı ile sosyal medyada boy gösteriyor. Ancak durum içerdiği potansiyel riskler nedeniyle sanıldığı kadar masum olamayabiliyor.
Dijital ebeveynlik ve çocuk mahremiyeti üzerine çalışmalar gerçekleştiren Mersin Üniversitesi Sosyal Hizmetler programı Öğr. Gör. Dr. Pelin Kılınç Özüölmez, ebeveynleri uyardı. Özellikle küçük yaştaki çocukların hem dijital hem de fiziksel güvenliğinin korunabilmesi amaçlı olarak gönderi gizlilik ayarlarının dikkatli bir şekilde düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Pelin Kılınç Özüölmez, diğer risklerin de altını çizdi. Kılınç Özüölmez, “Çocuk fotoğrafları çeşitli amaçlar doğrultusunda internetin ucu bucağı olmayan evreninde kendisine yer buluyor. Bu evrende çocuk fotoğrafları yararlı kullanımlar ile yerini alabilirken aynı zamanda pedofili, dijital çocuk kaçırma ya da verileri habersiz ele geçirme gibi kötü niyetli amaçlarla da kullanılabilmektedir. Ebeveynler elbette mutlu anlarını sevdikleriyle paylaşmak ve ortaklaşmak için çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada paylaşabilirler ancak bunu yaparken dijital okur yazar olmak çok önemli. Gönderilerin görüntülenme seçenekleri belirli kişiler ile sınırlandırılsa da ilgili etiket kullanıldığında bu bilgiye sahip olan herkesin verilere kolaylıkla erişebilmesi mümkün olmaktadır. Elbette hiçbir şekilde çocuk fotoğrafı paylaşmayın demiyorum ancak bunu yaparken çocuğu gelecekte rencide etmeyecek, akranları arasında siber zorbalığa mahal vermeyecek, yabancı kişilerin eline geçmeyecek, mahremiyet sınırlarını ihlal etmeyecek ve okul bilgisi içerdiğinden forma dahil olmak üzere kişisel bilgileri açığa çıkarmayacak bir kullanım dikkatle göz önünde bulundurulmalıdır” açıklamasında bulundu. Kişinin kendi çocuğunu fotoğraflarken diğer çocukların da güvenliğinin gözetilmesi gerektiğini belirten Dr. Pelin Kılınç Özüölmez, ebeveynlerin izin almadan başkalarının çocuklarına ait görüntülerin internet ortamında paylaşılmasının ciddi bir etik ihlal olduğunun altını çizdi. Kılınç Özüölmez, izinsiz gerçekleştirilen bu eylemin çocuğun korunması amaçlı kişisel hakların ihlali çerçevesinde değerlendirilebileceğinden Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerinde ‘Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Kaydedilmesi ve Yayılması’ ile ‘Özel Hayatın Gizliliğini İhlal’ değerlendirmesi üzerine suç teşkil edebileceği uyarısında bulundu.
Günümüzde çocuklarının yalnızca fiziksel güvenliklerinin değil aynı zamanda dijital güvenliklerinden de sorumlu olan ebeveynlerin bu ortamlarda dikkatli ve duyarlı davranmaları, güvenli internet kullanımı açından kritik rol oynuyor.
|