image Ahmet Kemal TEKİN
Kitap, yazmak, akşam!

Yazı Tarihi : 10.03.2025
 E-Mail :

 

Şiire durmam gerek yazıya, oruca. Oysa ne demişti birileri, sen bunları yazınca yalnız kalacaksın. Öyle olması beklenen bir sonuçtur. Sonuçta ne kadar onlara benzerim ki. Ne denli bir çaba olsun da yazı ortaya çıksın. Ve yalnız bir uykusuzluk olsun ona göre. Kim ister uykusuzluğu. Satırların birbirini kovalamasını kaç uykuya hapsetmek gerekir, yoksa uykusuzluk bir tanım mıdır yalnız, tek başına?

Bundan seneler seneler sonra, beklentilerimin zerre karşılanmadığı bir geçimsizlik olarak karşıma çıkan, olsa olsa öznenin ne denli yoksul olmasıyla bağlantılı olabilir bu tanımda geçen yalnızlar. Zamanında bunlara lanetli, kaba, geçimsiz, fleneur gibi adlandırmalar yapmaları boşuna mıydı? Biz bu tanımda geçen kişileri, toplum kurallarına alışamayan, hatta toplum kurallarını bencil bulan kişiler demedik mi, onları böylece topluma kabul ettik, ettirdik ya! Bunların arasında ressamlarda vardı, ilk akla gelen kulağını kesen ressam değil mi? Şimdi resimlerine piyasada ulaşmak bile olasılık dahilinde değil, satın almak...

Aklımı kurcalamaya devam ediyor; böyle yazmaya devam edersen yalnız kalacaksın! Akşamların yalnız olduğunu anlatan pek çok şair tanıdım, akla ilk gelen “Haydi Abbas” diye başlayan o şiir değil mi? Sonra “Akşam Şiirleri”ni yazan Hilmi Yavuz değil mi? Sonra sabahlara kadar yazılarını tamamlamaya çalışanlar değil mi? İnsanlar akşamları eşleriyle, dostlarıyla gezerler misafir olurlar birbirlerine, yetmedi oturur bir sofra kurarlar, çoğun budur hayattan beklenti, ben ise fark etmemişim, ben de olan şey varsa başkalarıyla, benzerlerim kadar yapayalnızlıkmış, evimde, köşemde oturup, belgeselimi seyretmek, akşamları pek de dinlememekmiş olası sorun.

Akşamlar, gecelerle ilgili, ilintili, ona değgin pek de iyi şeyler söylenmez genelde, bana göre de ikindi saatlerinden sonra, Güneş battıktan sonra ona dair yazılacak söylenecek pek bir şey kalmamıştır, akşamlara dair pek anımda yoktur. Ona dair bir anı olsa olsa yasemin kokusu, iyot kokusudur kalan, kalmasını beklediğim, yok ki!.. Pek çok şeyi geride mi bıraktım ki ısrarla akşamlara dair, ya da böyle yazarsam yalnız kalacağıma dair bir kalıt arıyorlar ben de çok sorgulamadım, sorgulamak istemedim, çünkü böyle yazarsam yalnız kalmak için yapmadım bunları; siz söyleyin öyleyse neden yalnız kalmak için yazayım, deli miyim? Yalnızlıkla aramdaki tek vargı kafamdaki erincin bir takıntıya dönüşmesine dair olabilir, ben lanetli biri miyim ki takıntılara dair size varayım?

Evimde olmak akşamları hep hoşuma gitti, çok nadir dışarı çıkarım akşamları, zorunlu olmadıkça evin huzurunu değişmem dışarıya, hatta misafirliğe bile gitmem, ama ben nedense ben yazılarımla suçlanırım belki, yine çoğun, yalnız kalacaksın, sen işte böyle böyle yaptın, bu toplumu biliyorum, bu toplumun akşamları bile çekilmez. Bu toplum olsa olsa gündüzdür, tepemde öğle sıcağı, yaz Güneşi!



  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
  GÜNCEL
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 
 
 

 

Mersin Post | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinpost.com.tr © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. Mersin Post basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA