image Ahmet Kemal TEKİN
Yetkin ve Riskli

Yazı Tarihi : 21.10.2024
 E-Mail :

 

 

Anselm adlı izlenesi filmde oyuncu der ki kendimi hâlâ yeterince yetkin hissetmiyorum, hatta epey geride kaldım, sürekli yoldayım ve aslında kaçmıyorum. Risk kelimesi geldi aklıma bu cümleyi duyunca, riskin en anlaşılan tanımını ABD’li finans danışmanı Carl Richards yapmıştır bence: “Risk her şeyi düşündüğünüzde, düşündüğünüzden geriye kalandır” der Richards. Belki de bunu en iyi başaran varsıllığın kıymetini bilenler olacaktır şüphesiz, tam da zamanında, yerinde o anda istediğin şeyin yanında bulunmaktır adeta risk. Bunları belli ki yalnız para için dikkate almamak gerektir.

Kimi zaman otuz yıldır uğraştığım ve bana seçenek sunulmasına karşın yayımlatmadığım kitabım, bana seçenek sunulmasına karşın bir türlü içimden gelmeyen yola çıkma hikayelerim çoktur belli ki bu tanımlara göre. Çoğu zaman elimin tersiyle itmek mi denir bunca şaşkınlığa, yoksa olasılıkların karşısında aldığımız kunt tavır mı? Çoğumuz bir dakika elimde işim var ona da sıra gelecek diye riskleri azami seviyeye indirdiğimizi unutuyor muyuz?

Hayatımızın her alanında pek çok kaygılarla karşı karşıya kalıyoruz, bu kaygılardan dolayı da bedenimizin kimyasını bozuyoruz, bozulan kimyamız en ufak olasılıkla uykusuzluk, yorgunluk olarak karşılığını buluyor bünyede. Bazense sinirli bir insan olup çıkıyoruz, ülkenin haline bakın neleri riske atmış ki insanlar sürekli huysuz, sinirli ve anında kavgaya hazır. Bize geçen risk budalaca olmuş çoğunlukla. Sonuçta bize kalan şey “Çılgın Türk” olmaya varmış, bu tümce ne denli iyi niyetle yazılmış olsa da.

Ne diyordu o replikte Amerikalılar, sinema repliğine bile başka gözle bakıyor şüphesiz; Benim eşim ne savaş gazisi, ne de bir futbolcu. Savaş gazisi olsa ya da ünlü bir futbolcu olsa bundan dolayı hastalanmış olsa eminim ona yardım edenler çıkardı, eşim normal biri. Risk demek belki de normalin –yasaların- çok uzağında tanımı gereği. Hani en sonunda eprimiş bir cümleyle ODTÜ’de geçen sınavda sorulan “risk nedir?” sorusu da bizim gençliğimizde oldukça modaydı, sınavı geçen gencin her şeyin sonundaymış gibi elinde avucundakini bütünlemeye kalırcasına yanıtlaması da aptallıkla elbette karıştırılabilirdi.

Bunca sınava girerken, akıllıca yanıtı veren Richards’ı okumuş olsaydı pek çok kişi, akılla birlikte devam eden ve ondan geriye kalanların kabulüne gayet becerikliymiş gibi görünebilirdi insanoğlu. İnsanın bir duvardan atlamasıyla, paraşütle atlaması arasındaki farkı en güzel anlatan belki de bu varoluş kaygısını yıllar önce yaşamış atalarımızdan biri yanıtlamıştı; eşeğini sağlam bağla, Allah Kerim! Çok çalıştım ama bura Ortadoğu diyemiyorum hâlâ. Çünkü yazgı deyip geçiştiriyorlar ve bu tavır çok canımı sıkıyor.



  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
  GÜNCEL
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 
 
 

 

Mersin Post | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinpost.com.tr © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. Mersin Post basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA