image Ahmet Kemal TEKİN
Klavyedeki Hata

Yazı Tarihi : 9.10.2024
 E-Mail :

 

Bazen yazı yazmam gerektiğini bilsem de aklıma gelenleri pek kağıda kaleme aktarmak içimden daha doğrusu elimden gelmiyor ya da yazıp bir köşeye atıyorum, birden bir şekilde karşıma çıkıyor bu yazı. Bu yazıda bazen içeriği derli toplu cümleler oluyor ya da en tuhafı birilerinin eline geçiyor, eskiden deftere yazdığım için bu saçmalık daha çok başıma geliyordu, başkalarının yazdığım yazıyı onayım olmadan okuması oldukça çorak bir alan.

Teknolojinin en çok hoşuma giden yanı da artık bütün yazdıklarımın bilgisayarda toplanması. Birden yazıyı görmek diye bir tümce yoktur sanırım. Sanmak ile bilmek görünün başka bir yanı olsa gerek. Ne de olsa doxa denen bir görü sunmak zorunda yaşantı. Zorunda mı?

Zaten, içimdeki yazıya kıysaydım, benzeseydim gün batımına, her şey benzerdi bendeki yorgunluğa, bunca yılın hükmünü veren bir insanlıkla olsaydı bir alıp veremediğim, olsaydı yeni bir Mekke kime varırdı bu söylem, bu veçhe. Böyle böyle yıkıntısına ulaştığımız eskil bilgi de kalmayacak belli ki. Böyle böyle kentin dilindeki yaban olduğumu anımsayacağım, kentin diline de alışık olan ben.

Bunca yılın coşkusunu kovalamıyorum çok uzun zamandır yazarken böyle de anlaşılabilir bunlar. Kalbimdeki bu ağırlık yeni bir Mekke’yi de kovalamıyor böyle de anlaşılabilir. Zaten bu figür olurdu olsa olsa bu coşkuyu kovalamak. Kim bir figürün peşinden koşar ki. Kim yaşantısının film olmasını ister ki. Kim efsaneleri, söylenceleri tercih eder ki! Pek çoğumuz hayatımızın film olmasını ister eminim benim dışında, ben yazıyı belki de tinsel, ruhani bir görü olarak aradım hep, o yüzden de yeni bir çağda ruhsal bir görü olarak yazı yerini koruyacak şüphesiz, içindeki güce ihanet eden insanlar yok mu, çok! Bunca çelişki! Ya da kıyameti tercih edip insan sonunu getirecek, benim efsanem daha önemli deyip.

Sistem tercihleri, karşımıza yalnız ve yalnız bir bilgisayarın klavyesinde ekranda görünüyor çoğu zamandır yeni bir dil, biçem. İnsanlar bu yok ediş içindeki sistemi günceller mi emin değilim, film çekmekle yetiniyorlar, onda da tek niyetleri para kazanmak, Terminatör örneğin. İnsanlar içindeki güce ihanet eder mi ondan eminim ederler, sonuçta tabiatın da bir yasası var, ne demişti bir şair Devlet ve Tabiat. Zaten, fakat her şeyin yeniyle izahı da olası değil. Her şeyi yenileyerek bir yere varılamaz, kimi şeyler de muhafaza edilmeli. Ezbere yaslansın ki insan en çok enerji harcayan organı da yorulmasın, beyin çok enerji harcadığı için genelde kendine ezberi seçermiş ki, vücut fazlaca hırpalanmasın diye.

Doğu’dan Güneş’in doğduğunu zaten biliyoruz, geceyi aydınlatan bir yazı var mı, görsel olanın peşinde mi insan, kim bilir kimin hangi sureti tercih ettiği. Pek de iyi gitmiyoruz şu beş bin yıldır.

 



  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
  GÜNCEL
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 
 
 

 

Mersin Post | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinpost.com.tr © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. Mersin Post basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA