image Ahmet Kemal TEKİN
İsmi A ya da B

Yazı Tarihi : 20.05.2024
 E-Mail :

 

 

İsmi A ya da B olabilir, iki yer arasındaki en kısa çizgi. Oysa güç istemek benim için ne denli önemli. Bir çok karmaşa içerisinde en büyük ahlaksızlık akıllı insanların bile bile rakamlar, sayılar üzerinde yaptığı ahlaksızlık değil midir? Ben hepinizden zekiyim, vergi kaçırabilirim, en kestirme yoldan bütün erkimle istediğim yeri mekanı seçebilirim, bunu başarabilirim.

İsmin A ile başladığı yerde İsa’ya göre omegada vardır. Ne demişti İsa Alfa ile omega arasında ben varım. İlk ve son arasında kendini gördü ve biraz da bu onun sonu olmadı mı, her şey mi? Veya Ali sahabenin unuttuğu duayı mı ekledi, böyle bir yaklaşım olasılık dahilinde mi? Fakat İsa ve Ali bağışlanabilir, bağışlanmalıydı; onlar a ile b arasındaki rakamdan, rakamlardan çalmamışlardı, insanlığın en büyük suçunu işlemediler. İnsanlığın en büyük suçu bile bile birden direkt ikinin geldiğini söylemektir, birden sonra iki gelmeyebilir, ne de olsa aradaki pek çok gram, miktar nasıl da gözden kaçtı. Böyle böyle olunca yalnız bütüne bakan insan, bütünden parçaya gittiler.

Kimdi Leibnez değil miydi monadların önemini vurgulayan veya bir önermenin doğru olduğunu anlamak için önermenin aslından önce olanı da bilmek mi gerekir diyen. Şöyle ki her bir monadın tasfiyesi söz konusuysa insanın tasfiyesi de söz konusudur, bunları en iyi bacaklarımız bilir; Akılsız başın cezasını, bacaklar çeker. İmdi burada da bir sorunsal karşımıza dikilir kalır, varoluş kaygısı, tek başına yol almakta çok zordur, kimine göre hikmetli bir kişiyle yola varmak gerekir. Ki bu yoldan kasıt belki de hamlıktan ortaya çıkandır.

Bir keresinde biriyle karşılaştım, beni hamlıkla suçlamıştı; çıkarına hizmet etmediğim için böyle demişti, çünkü onun saçma sapan afişini kamu dairesine asmasına izin vermemiştim. Hamlık katı olma hali mi, yoksa hikmet sahibi olmamak mı, tuhaf kadın? İzini benden almasına elbette gerek yoktu, izini gerekli yerlerden almalıydı, fakat benim bu görevim sırasında en kısa en bıçkın yolu tercih etmişti, en kısa doğru denebilir mi? Bazen midemizde hissettiğimiz keskin acı! Ben de yetkimin sınırlarını zorlamadım elbette, elbette oturduğum mekanda benim hakkım kamu çalışanı olarak gereğini yapmaktı. Buna sorumluluk denir, o afişi yırtıp atsam buna da sorumluluğu kötüye kullanmak denir.

Başka bir keresinde de devletle aramdaki bağın çok zayıf olduğunu görmüştüm, bunu yaşadığımda daha delikanlı çağımdaydım; devlet benim aldığım uzun yoldaki rakamları bana vermekten çekindi, bu da beni olduğumdan daha küçük makamlara, daha dar bir mekana taşıdı, devletin de rakamları istediği gibi yontma biçme hakkı yoktur. Benim toplamım hatalı değilken, kendine ait bir formül bulması elbette alçaklığın bir mertebesiydi. Kimseye kafasına göre kimseye rakam, sayı dağıtamaz veremez, alamaz, rakamlar, sayılarla oynamak onları kendine göre yontmak insanlık için en büyük suçtur.

İki nokta arasındaki en kısa çizgi diye sürekli dökülüp duran yol, yeni yollar tabiatın kanunu mu? İki çizgi arasındaki doğrudan kazandığım elbet bu dünyaya aittir, şimdilik ve hesabı bir başka çizgi ile sorulur, bugün olmazsa yarın o makamlar, yer, mekan kalmıyor, bir tek kurucu atalarımıza kaldı, farkında bile değiller. Unutmayalım Görecelilik Kuramını bilmiyor diye kimse kimseyi öldürmez, fakat bu dünyada biri Müslüman, Yahudi, Hıristıyan diye birbirlerini kırdı. Ne tuhaf matematik de bilmiyoruz. Bir Türk, Bir Alman, Bir Fransız oturmuşlar…



  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
  GÜNCEL
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 
 
 

 

Mersin Post | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinpost.com.tr © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. Mersin Post basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA