Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) önümüzdeki süreçte rekabetçi yapıyı güçlendirecek projelere ağırlık vermeye hazırlanıyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Oda faaliyet ve hedeflerini paylaşmak adına düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yönetim Kurulu Üyelerinin de eşlik ettiği toplantıda Odanın bugüne kadar yürüttüğü projeleri aktarıp kent adına sürdürülen lobi çalışmalarına değinen Çakır, yönetim olarak önümüzdeki süreçte hangi alanlara yoğunlaşmayı planladıklarına değindi. Konuşmasına MTSO’ya ait genel bilgiler paylaşarak başlayan Çakır, ardından düzenlenen son basın toplantısından bu yana gelişen konuları aktardı.
“Savunma sanayi önemli sektörlerimizden”
Savunma sanayine yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan Çakır, Mersin’de savunma sanayi için zırhlı araçlar, dron, mühimmat depoları üreten yazılım yapan, insansız deniz aracı üreten 20 firma bulunduğunu, diğer firmaları da bu alanda çalışmaları yönünde teşvik ettiklerini söyledi. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte son olarak İDEF Savunma Sanayi Fuarı’nda ortak Mersin standı açarak firmaları sektörün öncü firmaları ve kurumlarıyla bir araya getirdiklerini kaydeden Çakır, temasların önümüzdeki süreçte Mersin ve Ankara’da devam edeceğini söyledi.
“TOBB’daki etkimiz artıyor”
Ankara ile artan temaslar sonunda TOBB’daki MTSO etkisinin arttığını belirten Çakır, kendisinin İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetimine girdiğini, birçok Meclis Üyesinin ise TIR Komitesi, Dış İlişkiler Kurulu, Sigorta Meclisi, Basın – Yayın Kurulu Komisyonu, Kadın Çalışmaları Kurulu sözcülüğü gibi TOBB çatısı altında farklı alanlarda görev aldığını aktardı. Çakır, “TOBB’da ilk kez bu kadar fazla ve önemli görevde bulunduk” diye konuştu.
“Gümrük Birliği üzerinde çalışıyoruz”
İKV’nin Türkiye ile AB ilişkilerine yönelik çalıştığını hatırlatan Çakır, Türkiye’nin AB’ye girme sürecinin hemen sonuç veremeyeceğine dikkat çekerek mevcut durumda en azından vizelerin uzatılması için adımlar atıldığını belirtti. Çakır, aynı zamanda bu Vakıf aracılığıyla yalnızca sanayi sektörünü kapsayan Gümrük Birliği’nin yenilenerek AB ülkeleriyle gümrüksüz ticaretin artırılmasına yönelik çalışmalar sürdürüldüğünü de söyledi.
“Doğru politikalarla Türkiye’nin kritik ikinci kenti oluruz”
Göreve gediklerinde yalnızca Mersin değil hinterlantta Mersin Limanı’nı kullanıp sıkıntı yaşayan kentlerin taleplerini de değerlendirerek tüm sektör paydaşlarını bir araya getirip limandan beklentileri saptadıklarını kaydeden Çakır, ardından sorunların çözümü için temaslarda bulunduklarını söyledi. Bu görüşmeler sonrası personel sayısının artırılması ya da yapılan yatırımlarla belirli ölçüde de olsa limandaki hızın artırıldığını dile getiren Çakır, Mersin’de Ana Konteyner Limanı yapılana kadarki önceliğin mevcut limanın daha verimli çalışmasını sağlamak olduğunu vurguladı. Mevcut limanın genişleme alanını Ana Konteyner Limanı önünde bir engel olarak görmediklerine de değinen Çakır, “Mersin’in potansiyeli çok yüksek. Önümüzdeki 5-10 yılda limanın genişleme alanı da Ana Konteyner Limanı da talebi karşılamakta yetersiz kalacak ve yeni limanlara ihtiyaç duyulacak. Hiçbiri bir diğer yatırımı sıkıntıya sokmayacaktır. Yurtdışında herkesin gözü yatırım için Mersin’de. Doğru politikalarla Türkiye’nin ikinci kritik kenti oluruz” değerlendirmesini yaptı.
“Denizler temiz olmalı”
Mersin’in bir deniz kenti olduğunu ancak bu denizlerin gerek sanayi gerek tarımsal atıklar nedeniyle kirlendiğini kaydeden Çakır, bir taraftan bu sorunun çözümü diğer taraftan deniz ekonomisini güçlendirmek için Mersin Deniz Ticaret Odası, Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ Deniz Bilimleri ile ortak çalışmalar sürdürdüklerini söyledi.
“Mersin lobisini güçlendirecek çalışmalar yaptık”
Bugüne kadar konuşulup uygulanmayan kentteki birlik ve beraberliği sağladıklarına da değinen Çakır şunları söyledi:
“Tüm ilçe odalarımızla birlikte Mersin için tek dil konuşma yönünde çalışma yaptık. Kentin ortak sorunlarının çözümü için, takibi için tüm başkanlar birer görev aldık. Ankara’da tek bir dil kullanacağız. Sektör sorunlarının çözümü için Ankara’ya giderken gerek kentimizdeki gerekse Adana’daki diğer meslek odaları, birlikler ve dernek yöneticileriyle birlikte hareket ediyoruz. Tüm siyasi partileri ziyaret ettik. Herkese eşit uzaklıkta olduğumuzu belirtip Mersin için birlikte çalışmamız gerektiği yönünde irtibat sağladık. 13 milletvekilimizi bir araya getirmek değil, Mersin söz konusu olunca Ankara’da tek ses olmaları için çalışmaya başladık. Tüm Mersin aynı dili konuşalım istiyoruz. Güzel bir diyalog oluştu ve Milletvekillerimiz öncülüğünde Ankara’daki temaslarımızı sürdürüyoruz. Kısacası Odalar, kurumlar, sektörler bir araya gelirsek başarının nasıl olacağını, lobinin ne olduğunu hep birlikte gösterebiliriz.”
“Vizyon projelerimize odaklanacağız”
Dünyadaki ekonomik konjonktürün tüm sektörleri olumsuz etkilediğini hatırlatan Çakır, önümüzdeki süreçte ise rekabetçi yapıyı güçlendirecek vizyon projelere odaklanacaklarını söyledi. Kümelenme, verimlilik, yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve yeni nesil mesleki eğitim çalışmalarının bu projelerin konularını oluşturacağını kaydeden Çakır, rekabette öne çıkmak için maliyetlerin düşürülmesi ve verimliliğin artırılmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.
Aynı zamanda ara eleman sorununun çözümü için Ankara’da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüşerek çalışma başlattıklarını da dile getiren Çakır, Mersin’e dönüşlerinde yola Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile devam etmeyi sürdürdüklerini söyledi. Çakır, önümüzdeki süreçte işbirliği içinde yapılacak projelerle bir taraftan sektörün ara eleman talebini diğer taraftan da mezun öğrencilerin iş talebini karşılayabileceklerini ifade etti.
Tepe: “Yerel basının güçlü olmadığı kentlerde demokrasi de olmaz”
Toplantı sonunda söz alan Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kaya Tepe, Mersin lobisinin güçlenmesi, sesinin duyurulmasında yerel basının önemine dikkat çekti. “MTSO her türlü platformda her türlü lobi faaliyetinde yer alıyor ve biz mutluluk duyuyoruz” diyen Tepe, “Biz gazeteciler de kent adına, kamu adına çalışıyoruz. Demokrasimize katkı sağlamak adına çalışıyoruz. Önemli görevlere seçilmiş, atanmış kişilerin yaptığı işleri tarihe not düşüyoruz. Birçok insan gelir çalışır gider ama tarihteki yerini kent gazetecileri yazar. Hangi kentte demokraside bir zayıflama varsa orada kent gazeteciliğinin de zayıfladığı görülür. Gerek teknolojik dönüşüm gerekse ekonomik konjonktür nedeniyle kent gazeteciliği de zor bir süreçten geçiyor. Bu sorunların çözümü için ortak çalışmalara başladık devam edeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
|