Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ile çalışanlarla işverenlere Türkiye ve dünyada bu alanda neler yapıldığı anlatılarak yol gösterildi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), kentteki işletmelerde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konusunda farkındalık oluşturulmasına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan saha ziyaretlerinde firmaların İSG konusundaki ihtiyaçlarını belirleme, konuyla ilgili eğitimler verme, çalışanlar, işverenler ve İSG personeli için ayrı ayrı rehber kitapçıklar hazırlama, firmalara yerleştirilen tanıtım köşelerindeki bilgilendirme çalışmaları, düzenlenen uluslararası konferansla devam etti. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “İSG’nin Geliştirilmesi Hibe Programı” çerçevesinde MTSO tarafından yürütülen "Mersin İlinde İş Sağlığı ve Güvenliği Destek ve Rehberlik Sisteminin Geliştirilmesi" isimli proje kapsamında MTSO Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı düzenlendi. İki ayrı oturumda gerçekleşen konferansın ilk bölümünde yerli ve yabancı konunun uzmanları Türkiye ve dünyadaki İSG uygulamalarını anlatırken, ikinci bölümünde İSG’nin geliştirilmesi ve işgören sağlığı ele alındı. Konferansın düzenlenmesinde emeği geçen İSG Çalışma Komisyonu üyelerine plaket takdim edildi.
Kızıltan: “Firmalarımıza danışmanlık hizmeti de vereceğiz”
Konferansın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, İSG’nin hem çalışan hem de işveren için önemine dikkat çekerek, gerekli kurallara uyulmaması durumunda telafisi imkansız sorunlarla karşılaşılabildiğini hatırlattı. “Bu sorunun çözümü için Mersin’de İSG farkındalığının artırılmasına yönelik bir çalışma başlattık” diyen Kızıltan, bugüne kadar yürütülen faaliyetleri şöyle özetledi:
“Proje kapsamında 61 firmamızı ziyaret ederek İSG konusundaki eksiklerini ve ihtiyaçlarını tespit ettik. Ardından Tırmıl Sanayi Sitesi, Küçük Sanayi Sitesi ve OSB’de gerek çalışan gerekse işverenleri bilgilendirmek adına eğitimler düzenledik. Teknik ekibimizle birlikte büyük ölçüde benim de eşlik ettiğim firma ziyaretleri gerçekleştirip firmalarda görünür yerlerde bilgilendirme köşeleri oluşturup farkındalığın artmasına katkı sunduk. Çalışanlar, işverenler ve İSG personeli için rehber kitapçıklar hazırladık. www.mtsoisg.com adı altında çevirimiçi bir İSG platformu kurduk. Firmalarımız buradaki modüller aracılığıyla eksiklerini tespit edip İSG durum analizi yapabiliyor. Hazırladığımız rehber kitapçıklara buradan online ulaşabiliyorlar. Bugün de burada bu konferansı düzenliyoruz ve iş dünyası adına büyük fayda sağlayacağına inanıyorum.”
“Risk Her yerde Farkına Var Tedbir Al” sloganıyla hareket ettiklerini kaydeden Kızıltan, bundan sonrasında Oda bünyesinde bir Yönlendirme Merkezi’ni hayata geçirerek tüm firmalara İSG konusunda danışmanlık hizmeti vermeyi sürdüreceklerini bildirdi.
İSG Uygulamaları anlatıldı
Moderatörlüğünü İSG Uzmanları Derneği Başkanı Mustafa Ulusoy’un gerçekleştirdiği ilk oturumun konuşmacıları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Başmüfettişi Abdurrahman Akman, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hacer Kayhan, Yazar Ali Nasuh Mahruki ile VTU Mühendislik Fonksiyonel Güvenlik Yöneticisi Davide Arnoldi oldu. İş Başmüfettişi Abdurrahman Akman Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak yürüttükleri denetimler hakkında bilgi paylaştı. İş yerlerinde sadece tedbir almak değil bunun sürdürülebilirliğini sağlamanın önemli olması nedeniyle denetimler yaptıklarını kaydeden Akman, denetim yöntemlerinin detaylarını paylaştı. Kazaları ya da meslek hastalıklarını önlemek için mutlaka önce sorunun tespit edilmesi gerektiğini kaydeden Akman, ardından bu sorunun oluşmaması için tedbir alınması ve sonrasında alınan tedbirlerin doğru uygulanıp uygulanmadığının takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Öğretim Üyesi Hacer Kayhan ise güvenlik yönetim sistemi ve sürdürülebilirlik konusunda bilgi paylaştı. Bugün değil 50-100 sene sonrası düşünülerek uzun soluklu İSG sistemleri kurulması gerektiğini kaydeden Kayhan, bu sistemin sürekli iyileşmeyi hedeflemesi gerektiğini söyledi. Sürekli iyileşmenin planlama, uygulama, kontrol etme ve tedbir almayla gerçekleşebileceğini dile getiren Kayhan, sistemin sağlıklı ilerlemesi için sorumluluğun yalnızca İSG personelinde olmaması, sonuç alınabilmesi için asıl yönetimin bu kültürü benimsemesinin gerekliliğini anlattı.
Yazar Ali Nasuh Mahruki ise kazaların sorumlusu olarak insanı gösterdi. “Kazaların sorumlusu yüzde 99 insandır” diyen Mahruki, nitelikli, eğitimli, bilinçli insanlar yetiştirilmesinin tüm kazaları azaltmadaki en önemli unsur olacağını vurguladı. Tarihin geçmişten ders almasını bilmeyenler için tekerrürden ibaret olduğunu kaydeden Mahruki, “İnsan faktörü yanında Türkiye’de çok ciddi sistemsel sorunlar da var. Bunun temelinde de kaderci bakış açısı yatıyor. Gerçek sorunların ortaya çıkarılması ve çözümü için sistem geliştirilmeli. Hedefimiz dünden daha iyi olmak olmalı. Kuracağımız sistemle tepeden tırnağa herkesin uyacağı bir İSG kültürü oluşturabilmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Fonksiyonel Güvenlik Yöneticisi Davide Arnoldi ise Güvenlik Enstrüman Sistemi hakkında bilgi verdi. Riskin tehlikeli bir olayın ortaya çıkma sıklığı olarak hesaplandığını anlatan Arnoldi, fonksiyonel güvenlikte önce bu riskin düzeyinin belirlenip ardından önlenmesi için çalışıldığını bildirdi. Fonksiyonel Güvenliğin hayatı koruduğunu vurgulayan Arnoldi, yeni bir disiplin olması nedeniyle biraz pahalı olmasına rağmen uygulamanın zor olmadığını sözlerine ekledi.
İSG’nin nasıl geliştirileceğinin ipuçları verildi
Moderatörlüğünü Mersin İl Sağlık Müdürlüğü İSG Koordinatörü Dr. Ali Koray Kenziman’ın gerçekleştirdiği ikinci oturumun konuşmacıları ise Hollanda TNO Proje Yöneticisi Dr. Suhendan Adıgüzel van Zoelen, Perosh Danışmanı Jan Michiel Meeuwsen, LDOH Mesleki Tıp Danışmanı Gert Van Der Laan ile Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanı Dr. Seval Müzeyyen Ecin oldu. Hollanda TNO Proje Yöneticisi Dr. Suhendan Adıgüzel van Zoelen, sanayi 4.0 ve 5.0’ın getirdiği dijitalleşmenin çalışan sağlığı ve iş güvenliği üzerine olası etkilerini değerlendirdi. Her alanda insan alışkanlıkları ve çalışma yöntemlerinin değiştiğin kaydeden van Zoelen, “Çalışma dengeleri değişiyor. Beden değil daha çok zihnen çalışmaya başladık. Makineye bağlılık artıyor. Sürekli bir iş süreci var. Çalışan hastalıkları duruş bozuklukları, psikolojik sıkıntılar gibi farklı yönlere evriliyor. Hareketsizlik obezite ve kanser gibi hastalıklarda önümüzdeki süreçte artış olacağını gösteriyor. Çalışan sağlığı için fiziksel faktörleri anlıyoruz ama bilişsel faktörler daha zor. Bilişsel faktörler beynimizle ilgili ve geleceğin işlerinde bilişsel ergonomi son derece önemli. Dijital teknolojilerin risklerine göre önlemler alınmalı” dedi.
Perosh Danışmanı Jan Michiel Meeuwsen Hollanda’daki ve Avrupa’daki İSG uygulamaları hakkında bilgi verdi. Perosh’un İSG alanında Avrupa araştırma enstitülerinin bağlı olduğu bir kuruluş olduğunu kaydeden Meeuwsen, bu kuruluşta ne tür araştırmalar yapıldığını anlattı. Yaptıkları araştırmalarla politika yapıcılara yön verdiklerini ifade eden Meeuwsen, sağlıklı bir İSG altyapısında ulusal hükümetin, resmi denetim mekanizmalarının, sendikalar gibi sosyal tarafların, İSG kuruluşlarının birlikte hareket etmesinin önemine değindi.
LDOH Mesleki Tıp Danışmanı Gert Van Der Laan mesleki hastalıkların önlenmesi için neler yapılması gerektiğine değindi. Tanımı zor olan mesleki hastalıkların tüm dünyayı ilgilendiren küresel bir konu olduğunu kaydeden Van Der Laan, hangi maddelere maruz kalan kişilerin ne tür hastalıklarla karşılaşabileceğini, hangi ortamda çalışan kişilerin ne tür meslek hastalıkları riski taşıdığını detaylandırdı.
Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanı Dr. Seval Müzeyyen Ecin ise Türkiye’deki meslek hastalıklarının tanı ve bildirim süreçleri hakkında bilgi verdi. Öncelikli hedefin bu mesleki hastalığı önlemek olduğunu kaydeden Ecin, mesleki hastalıkların yüzde 100 önlenebilir olduğunu belirtip, önemli olanın bu hastalık etkenini ortaya doğru koyup ondan uzaklaşılmasını sağlamak olduğunu söyledi. Bu etkenden uzaklaşmanın hastalığın ilerlemesini önleyeceği gibi diğer meslektaşların da hastalanmasının önüne geçeceğini dile getiren Ecin, sağlıklı insanların korunmasının ekonomik açıdan önemine değindi.
|