İzmir'e atanan İl Emniyet Müdürü Sn. Mehmet Şahne, dün kentten ayrıldı.
Kendisine hizmetleri için teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.
Ancak...
Rahatsızlık duyduğum bazı konuları değinmek isterim.
Sadece benim değil...
Kentteki birçok basın mensubu aynı konudan mustaripti...
Herkesin malumudur...
Gazetecinin en büyük bilgi kaynaklarındandır polis...
Ancak bu durum, Mersin'de böyle değildi son birkaç yıldır…
***
26 Şubat 2019...
DHA'da çalıştığım zamanlar...
Akşam saatlerinde kent merkezindeki kuyumcuya giren maskeli ve silahlı bir kişi,
işyeri sahibini ve çalışanını vurarak bir miktar altını alıp kaçtı.
Herkes hatırlayacaktır...
Kurşunların hedefi olan iki kişi, ne yazık ki yaşamını yitirdi.
Olay, ulusal medyada büyük yankı uyandırırken,
soyguncu kısa sürede yakalanıp sorguya alındı.
Ve haber çabuk duyuldu...
Zanlı bir trafik polisiydi...
Gelişme, ajanslar tarafından 'son dakika' olarak servis edildi.
İki gün sonra zanlı polis memurunun adliyeye sevk edilecekti...
Arkadaşlarla birlikte, görüntü almak için emniyetin önünde beklemeye koyulduk.
Ancak ne hikmettir ki, biz zanlının ön kapıdan çıkarılmasını beklerken, polis memuru arka kapıdan kaçırıldı!
Yani... Polis, cinayet ve soygun zanlısı polis memurunun görüntülenmesini engelledi.
Bir nevi suçlu meslektaşını korudu…
Perdenin arkasında Sn. Şahne'nin olduğunu anlamak pek zor almadı.
Bu ve buna benzer birçok sorun yaşandı...
Cinayete veya trafik kazasına kurban giden kişilerin fotoğrafları dahi emniyet kanalıyla teyit edilemedi...
Bazı komiserlerin görev yerleri, sırf basın mensupları ile iyi ilişkiler kurduğu için değiştirildi.
'Sürüldüler' de diyebiliriz...
Ve daha neler neler...
Yolunuz açık olsun Sn. Mehmet Şahne...
Şimdi İzmir basını düşünsün...
***
Tüm olumsuzluklara rağmen güleryüzünü eksik etmeyen
memur, komiser, amir ve müdürlerimize gönülden teşekkürler.
Bu vesile ile güzel kentimize atanan Sn. Mehmet Aslan ile
benzeri iletişim kopukluklarının yaşanmayacağını ümit ediyorum….
Mersin'e 'hoş geldiniz' Sn. Aslan... Gelen, gideni aratmasın..!
